Kadın ve Aile Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BÜKAM) Müdürümüz Doç. Dr. Huriye Kadakal, TRT Erzurum Radyosu Doğunun Sesi programında Üniversitemizin kadın ve aile konulu çalışmalarını anlattı.  Güvenli Şehrin Huzurlu Üniversitesi sloganıyla kadın ve aile yaşamı için nitelikli sosyal ve kültürel projeler üretmeyi hedefleyen Üniversitemiz, BÜKAM aracılığıyla hayata geçirdiği projeleriyle dikkatleri çekiyor. TRT Erzurum Radyosu Doğunun Sesi programına davet edilerek dikkat çeken toplumsal projeler hakkında aydınlatıcı bilgiler paylaşan BÜKAM Müdürümüz Doç. Dr. Kadakal, proaktif ve reaktif olarak tanımladıkları sosyal çözüm yaklaşımlarını iki farklı dönem halinde özetledi. Çalışmaların genel çerçevesi hakkında konuşan Doç. Dr. Kadakal, "BÜKAM olarak her yılın başında mevcut araştırmalar ve saha gözlemleri çerçevesinde öncelikli kadın ve aile sorunlarını tespit ediyor; doğrudan sorun gözlenmeyen ancak hedeflenen düzeyde olmayan alanlar için iyileştirme ve farkındalık çözümleri üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu yıllık proje etkinlik planını, kurumsal açıdan proaktif, yani olağan dönem uygulamaları olarak takvimlendiriyoruz. Ancak 6 Şubat'ta yaşadığımız ve hepimizi derinden yaralayan deprem felaketi sonrasında olağanüstü, yani reaktif bir yaklaşıma geçerek tüm proje ve etkinlik yaklaşımımızı uyarladık. Bildiğiniz üzere deprem, beraberinde halk sağlığı ve aile sorunlarını getiren psiko-sosyal bir travma olayıdır. Şehrimizdeki KYK yurtlarında misafir ettiğimiz ailelerin kadın, aile algısı ve çocuk merkezli sorunlarıyla başa çıkabilmek için öncelikli alanlarda eğitsel, uygulamalı ve etkileşimli programlar düzenledik. Çocuk şenliklerimizin yanı sıra ailelerde yeniden normalleşme sürecinde iletişim ve çocuklara yaklaşımın çerçevesini bolca irdeledik ve psikolojik danışmanlık sağladık. Tüm akademik personelimiz ve öğrencilerimiz teyakkuza geçerek sosyal sorumluluk üstlendi. Bu ilk aşamada hedeflenen psikolojik uyum düzeyine yaklaştıkça toplumsal entegrasyonu sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklerle genişlettik. Önceleri yalnızca ailelerimizi hedefleyen organizasyonlara odaklandık. Şimdilerde ise toplumumuzla ailelerimizi iç içe kılan bir bütünleşme aşamasındayız. Geçtiğimiz gün 'Aileler Sanatla Buluşuyor' etkinliğinde tüm personelimizin ailelerinin yanı sıra depremzede ailelerimizi de atölye çalışmalarında kaynaştırdık. Çeşitli sergi çalışmalarında ortak roller aldık. Bu reaktif dönemi, proaktif döneme entegre etmeye çalışıyoruz. Şehrimizde aile ve kadın kimliği üzerine gerçekleştirdiğimiz tüm reaktif ve proaktif çalışmaların belirli bir bilinç ve pratiğe dönüşmüş olması memnuniyet verici." dedi.